
SELAMLAMA / TEŞEKKÜR
6 yıl önce Yeniden Refah Partimizi kurarken, milletimize müjde vermiştik;
- Artık umut var, artık çare var, Artık Yeniden Refah var demiştik…
- “Ehveni şerlere” mahkum olduğumuz dönem sona erdi, artık “hayrın kendisi” var demiştik…
Milletimiz de bu çağrımıza kulak verdi elhamdülillah…
* Bugüne kadar girmiş olduğumuz iki seçimde elde ettiğimiz başarı bunun en önemli göstergesidir…
Yeniden Refah Partimiz, arasında sadece 10 ay olan iki seçimden oylarını %100’ün üzerinde bir oranla artırarak çıkmıştır.
Türkiye’nin 3. Büyük partisi olmuştur…
* Üye sayısı bakımından da hızla büyüyen partimiz, Yargıtay’ın resmi rakamlarına göre 640 bin üye sayısına ulaşarak Türkiye’nin üye sayısı bakımından da 3. büyük partisi haline gelmiştir.
Yeniden Refah partimiz 2024 yılını üye artış şampiyonu olarak tamamlamıştır.
2024’te diğer tüm partilerin üye artışı 210 bin, bizim üye artışımız 257 bin …!!
İŞTE MG … İŞTE YENİDEN REFAH …!!
Her ay on binlerce yeni üye ile milletimiz akın akın Yeniden Refah Partimize koşmaktadır Elhamdülillah…
Milletimiz;
- Mevcut durumdan rahatsız, değişim istiyor
- Değiştirip yerine ne getireceğiz ? “Milli Görüş gelmeli” diyor.
- Milli Görüş’e kavuşmak için nereye gideceğiz ? “Yeniden Refah Partisi” diyor
Milletimizin bu güvenine ve teveccühüne layık olacağız, 1 milyon üye hedefine ve iktidar hedefine de hep birlikte ulaşacağız inşallah…!!
…………………………………………………………..
Abdullah Öcalan’ın yaptığı açıklamadan sonra;
- PKK’nın kendi kendisini feshetme kararı alacağı Kongre’ye Abdullah Öcalan’ın katılımı talep ediliyor, (yani İmralı’dan çıkması)
- Öcalan’ın dışarıyla iletişim olanaklarının kolaylaştırılması yönünde istekler var (bir anlamda “ev hapsi” statüsüne geçirilmesi)
- PKK yöneticilerine, sözde lider kadrolarına ‘siyasi ve hukuki korunma, dokunulmazlık, yargılanmama güvencesi’ talep ediliyor. (Genel Af benzeri bir düzenleme)
- Türkiye için asıl tehdit unsuru olan PYD-YPG’ye dokunmama güvencesi isteniyor
- Nitekim DEM Parti Eş Genel Başkanı sürecin ilerlemesi için hukuki çerçevenin netleştirilmesini, iktidarın ‘gereğini yapmasını’ dile getirdi.
bu gelişmeler iktidar ile DEM parti arasında siyasi pazarlıkların iyice somutlaştığını ortaya koyuyor.
Pazarlıkların konusunun da anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı, ve yeniden seçilmesini kolaylaştıracak düzenlemeler konularında DEM Parti’nin desteğinin alınması olduğu son derece açıktır.
“PKK’nın bu taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti Anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak C.Başkanlığı seçiminde iktidara destek olacak”
İşin özeti budur …
Daha düne kadar bırakın Abdullah Öcalan’ı, DEM Parti’ye selam vereni dahi “terörist” ilan eden, 6’lı masaya “7. Ortağınız da masanın altına gizlenmiş, o da HDP’dir” diyen iktidar ittifakının bugün siyasi çıkarları uğruna, koltuk uğruna;
- PKK ve Öcalan’la sıkı pazarlıklar içerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır.
- Ve iktidarın siyasi çıkarları uğruna PYD-YPG tehdidini de görmezden geleceği ve askeri harekattan vazgeçeceği ortaya çıkmaktadır.
İKTİDARIN SEÇİM KAZANMA VE SİYASİ ÇIKARLAR UĞRUNA İÇİNE DÜŞTÜĞÜ BU DURUMU AZİZ MİLLETİMİZİN TAKDİRİNE BIRAKIYORUZ…
…………………………………………………….
Türkiye maalesef bir çifte standartlar ülkesi haline geldi.
Muhalefet belediyelerine gelince ayrı hukuk, iktidar belediyelerine gelince farklı hukuk uygulanıyor.
Elbette yolsuzluk usulsüzlük kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın,
ANCAK;
muhalefetin eline geçen belediyelerde Ak Parti dönemine ait usulsüzlükler için yapılan suç duyurularıyla ilgili hiçbir işlem yapılmazken, sadece muhalefet belediyelerinin üzerine giderseniz bu adaletsizlik olur, çifte standart olur…
Bir inceleme, bir soruşturma olacaksa, yolsuzlukların üzerine gerçekten gidilecekse bu sadece muhalefet belediyelerini değil, Ak Partili belediyeleri de kapsamalıdır…!!
- 2019 itibariyle muhalefete geçen belediyelerde Ak Parti dönemine ait yüzlerce usulsüzlük dosyası savcılıklara verildi.
Bunlarla ilgili niçin hiçbir soruşturma yapılmadı ??
- Sayıştay Başkanlığı’nın kamu kurum ve kuruluşları için açıkladığı “2023 Denetim Raporları”
MB’nın 2023 yılında yaptığı 86 ihalenin 70’inde usulsüzlük tespit edildi.
Bu ihalelerle ilgili niçin hiçbir işlem yapılmadı ??
- Veya daha birkaç ay önce
MTA’ya göre mali değeri “456 milyar lira” olan SİNOP BOYABAT BAKIR MADENİ sadece 3.5 milyar liraya meşhur bir imtiyazlı holdinge verildi.
Bununla ilgili niçin hiçbir soruşturma yapılmıyor??
Bir fiil suç ise herkes için suçtur. Değilse de hiç kimse için suç değildir.
“Ali’ye gelince suç, Veli’ye gelince suç değil, geç” olmaz.
Yolsuzluk mu var? Sonuna kadar gidin. Hırsızlık mı var ? En derinine inin.
Ama soruşturmalarda da görevden almalarda da yargılamalarda da adaleti terk etmeyin!!
Çifte standart uygulamayın!!
AK partiliye başka, DEM partiliye başka, CHP’liye başka hukuk uygulamayın!!
Peki biz şimdi bunları söylerken kimden yanayız? Hiç kimseden yana değiliz. Sadece adaletten yanayız!
Hep dediğimiz gibi: Doğruya doğru, yanlışa yanlış…!!
- Bir diğer çifte standartçı uygulama da RTÜK’ün muhalif kanallara verdiği cezalardır;
İktidara yakın kanalların “Aile Yılı”nda aile yapımızı dinamitleyen, toplum ahlakını ifsad eden gündüz kuşağı yayınlarını ve akşam yayınlanan dizilerini görmezden gelen RTÜK, devlet kurumu gibi değil, parti organı gibi hareket ediyor ve muhalif kanalları susturmaya yönelik ağır cezalar getiriyor.
RTÜK vermiş olduğu bu cezalarla basın hürriyetini ve ifade özgürlüğünü açık bir şekilde kısıtlıyor.
İfade özgürlüğünün olmadığı yerde hukuktan, hukukun olmadığı yerde adaletten, üçünün olmadığı yerde demokratik rejimden söz edilemez.
Yeniden Refah Partisi olarak her zaman olduğu gibi bugün de hukuktan ve adaletten yana olduğumuzu ve çifte standarda karşı olduğumuzu ifade ediyoruz…
…………………………………………………………
“Doğruya doğru, yanlışa yanlış” dediğimiz bir diğer konu BOYKOT meselesi…
Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğu bir mesele de bu. Boykot meselesi.
Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor.
Yakın zamanlarda iktidar boykot çağrısı yapmıştı.
Cumhurbaşkanı, fiyatları kontrol altına almaktan umudunu kesince, çareyi “marketleri boykot edin” çağrısında bulmuştu.
Şimdi yeni bir boykot çağrısı da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den geldi.
Erdoğan’ın geçmişteki, Özel’in günümüzdeki boykot çağrılarını doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz..!!
Yerli üretim yapan, sahipliği yerli olan, bu ülkenin ekonomisine katkı sağlayan firmaların boykot edilmesi kendi kendimize zarar vermekten, zaten dibe vurmuş olan ekonomimizi daha da kötü hale getirmekten başka bir şeye yaramaz.
Bu konuda da kim yaparsa yapsın yanlışa yanlış demeye devam ediyoruz… Boykot çağrılarının yanlış olduğunu ifade ediyoruz…
………………………………………………………..
AK Parti iktidarı ve CHP’nin, bir diğer benzerliği ekonomi politikalarıdır…
* AK Parti iktidarı her sene bütçeden ödediği trilyonlarca lira faizi zam ve vergiyle 85 milyon vatandaşa yüklüyor…
İşte son 5 senede (2019 Haziran’dan bu yana)
vergilere ve cezalara yaptığı %800 ile %1.000 arasındaki artışlar, getirdiği yeni vergiler ortada.
akaryakıta yaptığı zam %700 oranında! (Aynı dönemde dünya genelinde 1 varil petrol fiyatı TL bazında sadece %50 artmış ($ bazında %14,5)
Köprü ve otoyol ücretlerine yaptığı zam %500 oranında!
* Buna karşın CHP’nin İstanbul’unda ise 2019-2024 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde;
İBB “metro projeleri” ve “finansman” adı altında yabancı bankalardan 3,3 milyar dolarlık kredi çekti, bu borcun faizi de 16 milyon İstanbullu’ya yapılan hizmetlere zam yapılarak halka yüklendi…
Bu dönemde İstanbul’da suya %500, ulaşıma %650, otoparklara %1.000 oranında zam yaptı.
İşte size AK Parti ve CHP’nin ekonomi anlayışı. Aralarında fark yok…
İkisinin de reçetesi borçlanmak ve bu borcun faizini vatandaşa yük olarak yüklemek.
…………………………………………………………
AK Parti iktidarı ile CHP’nin diğer bir benzerliği ise dış güçlerle iş tutmalarıdır…
AK Parti iktidarı;
- Ülkenin 750 milyar dolarlık kaynağını küreselcilere “faiz olarak aktararak”, (2028 itibariyle)
- Türkiye’yi gıda ürünlerinde ve tarımda bile dış ülkelere muhtaç ederek,
- “İster Batı ister Yahudi sermayesi olsun, öper başıma koyarım” diyerek,
- “D-8’i canlandırmak yerine AB’nin peşinden koşarak”,
- “6284 sayılı Kanun” gibi küresel ifsad yasalarını Meclis’ten geçirerek,
- Türkiye’nin bölünmesine sebep olabilecek “İkiz Yasaları” Meclis’ten geçirerek”,
- “İklim Kanunu” gibi bir diğer küresel ifsad projesini Meclis’e getirerek,
- “İsrail’i koruyan Kürecik Üssü”nü kapatmayarak,
- “Türkiye’deki limanları, boru hatlarını İsrail ile ticarete kapatmayarak”,
- “ABD’nin İncirlik Üssü”nü kapatmayarak
Küreselcilerle, dış güçlerle işbirliği içerisinde olduğunu bizlere göstermiştir.
CHP de benzer şekilde;
- “Kazandığı belediyelerde ilk iş olarak yabancı bankalardan borçlanıp dış güçlere milyarlarca lira faiz ödeyerek”,
- “Biz de çareyi AB’de görüyoruz” diyerek,
- “6284 sayılı kanuna” ve “İklim Kanunu’na destek olarak,
- “Siyonist İsrail’e değil de, Türk firmalarına boykot çağrısında bulunarak”
- “İmamoğlu ile ilgili olarak yurtdışından yardım talebinde bulunarak”,
bizlere iktidara gelirse kimlerle iş tutacağını göstermiştir.
……………………………………………………………
EVET DEĞERLİ MG’ÇÜLER, KIYMETLİ KASTAMONULULAR;
ÇARE NE İKTİDAR PARTİSİNDE NE DE CHP’DEDİR, ÇARE HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE MİLLİ GÖRÜŞ’TEDİR…
- Çifte standartçı uygulamalarla, adamına göre muamelelerle, adaletsizlikle “yaşanabilir” olmaktan iyice uzaklaşan Türkiye’yi “Yaşanabilir TR” haline getirecek olan MİLLİ GÖRÜŞTÜR…
- Paylaşımda Adaleti, Yönetimde Adaleti, Yargıda Adaleti tesis edecek olan MİLLİ GÖRÜŞTÜR…
- “Önce imtiyazlılar” anlayışı yerine “Önce Millet” anlayışını hakim kılacak olan MİLLİ GÖRÜŞ’TÜR…
- “Borç-faiz-zam-vergi” ekonomisini ortadan kaldırıp, bunun yerine “üretim-istihdam-ihracat” ekonomisini uygulayacak olan MİLLİ GÖRÜŞTÜR…
- “Önce Ahlak ve Maneviyat” anlayışı ile ahlaki erozyonu ıslah edecek ve sosyal problemleri çözecek olan MİLLİ GÖRÜŞTÜR…
- “Torpil ve adam kayırma” yerine, “ehliyet ve liyakati” getirecek olan MİLLİ GÖRÜŞ’TÜR…
- Ekonomik, teknolojik ve siyasi anlamda dışa bağımlılıktan kurtulmuş “Yeniden Büyük TR”yi inşa edecek olan MİLLİ GÖRÜŞ’TÜR…
- Türkiye’nin öncülüğünde D-60’ı ve sonrasında D-160’ı kurarak, “Adil Bir Dünya”yı inşa edecek olan MİLLİ GÖRÜŞTÜR…
VE MİLLİ GÖRÜŞ BUGÜN YENİDEN REFAH PARTİMİZLE VÜCUT BULMAKTADIR…!!
YENİDEN REFAH İKTİDARIYLA MİLLİ GÖRÜŞ ZİHNİYETİ HAKİM OLACAK VE BÖYLELİKLE MİLLETİMİZ VE TÜM İNSANLIK KURTULUŞA ERECEKTİR…
ZAFER MİLLİ GÖRÜŞ’ÜNDÜR VE ZAFER YAKINDIR…